Hastanede kalış süresini azaltan minimal kesili kalp ameliyatları Kovid19 sürecinde avantaj sağlıyor
GÜNDEMGöğüs kemiğinin kesilmesi yerine kaburgaların arasından 45 santimetrelik kesiyle gerçekleştirilen baypas ameliyatlarına Bursa Şehir Hastanesinde de başlandı Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Nail Kahraman: ”(Minimal invaziv kalp ameliyatı) Bu ameliyatta hastanın hastanede yatış süresi çok kısa. Bundan dolayı hem yatak doluluk oranı daha az oluyor hem de hasta erken dönemde normal hayatına dönebiliyor”
BURSA (AA) ELİF ÖZLEM ÇELİKLER Minimal invaziv kalp ameliyatları, kısa yatış süresinden dolayı yeni tip koronavirüs (Kovid19) sürecinde hem sağlık kuruluşları hem de hastalar için klasik yönteme göre avantajlı oluyor.
Halk arasında "kapalı yöntem" ya da "mini baypas" olarak da bilinen minimal invaziv kalp cerrahisinde ameliyat, küçük kesilerle kalbe ulaşılarak gerçekleştiriliyor.
Göğüs kemiğinin kesilmesine gerek kalmayan bu yöntemle iyileşme süresi kısaldığından hastalar, hastanede birkaç gün kalıp sosyal yaşamlarına daha çabuk dönebiliyor. Kovid19 sürecinde yoğun olan sağlık kuruluşlarının yatakları da bu ameliyatlar sonrası fazla meşgul edilmiyor.
Bursa Şehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Nail Kahraman, AA muhabirine, göğüs bütünlüğünü sağlayan sternum (iman tahtası) kesilmeden, kaburgaların arasından küçük kesi ile yapılan operasyonları "minimal kesili kalp ameliyatları" olarak adlandırdıklarını söyledi.
Normalde 2025 santimetre kesiyle gerçekleştirdikleri kalp ameliyatlarını, 45 santimetrelik kesi ile yapabildiklerini aktaran Kahraman, "Farkı ve avantajı şu, kemik kesilmediği için daha az kanama, daha az enfeksiyon riski, hastanede daha az yatış süresi, estetik açıdan daha iyi bir görüntü ve hasta konforu ile hastanın sosyal hayatına dönmesi çok daha kısa sürede gerçekleşebilmekte." dedi.
Kahraman, klasik kalp ameliyatlarında kesilen kemiği çelik tellerle tekrar tutturduklarını dile getirdi.
Kemiğin kaynama sürecinin kişiden kişiye değişmekle birlikte yaklaşık 2 ay sürdüğüne değinen Kahraman, "Bu dönemde hasta sürekli sırtüstü yatmak zorunda. Yan dönüşlerde ve kalkışlarda çok dikkat etmesi lazım ama minimal invaziv kesi ile yaptığımız ameliyatlarda kemiği kesmiyoruz. Sadece dokuların arasından giriyoruz, bu nedenle hasta ameliyattan sonraki günlerde her türlü hareketi yapabilir. Araç kullanabilir, oturabilir, kalkabilir, hiçbir sınırlaması yok." diye konuştu.
Klasik kesiyle ameliyatlarda taburcu edilme süresinin 1 haftayı bulduğunu bildiren Kahraman, minimal kesilerde ise bu sürenin 34 gün olduğunu anlattı.
Bursa Şehir Hastanesinde ilkini geçen hafta yaptıkları minimal kesili ameliyatların salgın sürecinde de artıları olduğuna işaret eden Kahraman, "Bu ameliyatta hastanın hastanede yatış süresi çok kısa. Bundan dolayı hem yatak doluluk oranı daha az oluyor hem de hasta erken dönemde normal hayatına dönebiliyor." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Kahraman, minimal kesili ameliyatların tüm hastalara uygulanamayacağını da sözlerine ekledi.
"Halı sahada top oynayacak kadar iyi hissediyorum"
Minimal invaziv kalp ameliyatı olan 57 yaşındaki Ramazan Öz ise son birkaç aydır sabahları yorgun kalktığını, hızlı hareket ettiğinde de göğsünde daralma hissettiğini belirtti.
Bursa Şehir Hastanesine başvurup muayene olduğunu ve baypasa karar verildiğini aktaran Öz, şunları kaydetti:
"Ameliyatım çok başarılı geçti. Kendimi çok iyi hissediyorum. Halı sahada top oynayacak kadar, moral olarak da beden olarak da iyi hissediyorum. Ağrı falan çekmedim. Bir gün sıkıntılı süreç oldu, onun haricinde çok memnunum. Hastane hizmetinden, doktorlarımızdan, bütün ekipten çok memnunum. Biraz korkuyordum, başkalarına yük olacağız diye düşünüyordum ama öyle bir sıkıntım hiç olmadı. Ertesi gün hayatıma dönmüş gibi hareketlerime devam ettim."
İlginizi Çekebilir
TÜBİTAK’ TA SAKARYA RÜZGÂRI
18. TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Araştırma Projeleri Yarışması İstanbul Asya Bölge Finali sergisi ve ödül töreni Sakarya’da yapıldı. Sakarya Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Kapalı Spor Salonunda 22-24 Nisan tarihleri arasında düzenlenen sergide öğrenciler, projelerini tanıtma ve jüri karşısında sunumlarını yapma fırsatını yakaladılar.
AFET RİSK AZALTMA PROJE YARIŞMASI SERGİ HEYECANI
Türk Japon Vakfı (TJV), MEB, AFAD ve Japonya Uluslararası İş Birliği Ajansı (JICA) ile 2024 yılında ikincisi gerçekleştirilen “Afet Risk Azaltma Proje Yarışması”na gönderilen, derece alan ve afet eğitimlerinin okul öncesi dönemden başlayarak hayatın içine aktarılması mesajını vurgulayan eserlerden meydana gelen “Afet Risk Azaltma Proje Yarışma Sergisi” heyecan oluşturdu.
ULUSLARARASI PROJEDE ADAPAZARI’NDAN 3 TÜRKİYE DERECESİ
Engelli Bireyler İçin ÖTV Muafiyetli Araçlarda Limit Artışı: Yeni Yılda Önemli Gelişme