Coğrafi işaretli ”Çukurören biberi”ni kurutma mesaisi başladı

BİLECİK (AA) TAYYİB HOŞBAŞ Bilecik merkeze bağlı Çukurören köyünde 150 yıldır yetiştirilen ve Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaret belgesiyle tescillenen kırmızı biber, köylüler tarafından kendilerine özgü yöntemlerle kurutuluyor.

Çukurören köyünde yetiştirilen acı kırmızı biber, tarlada yapılan hasadın ardından kurutma işlemi için kadınlar tarafından özenle iplere diziliyor.

Daha sonra köydeki hemen hemen her evin balkonuna, duvarına ve çatısına asılarak kurutulan kırmızı biberin oluşturduğu görüntü, herkesin dikkatini çekiyor. Kurutulan biberler, öğütüldükten sonra İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin pek çok kentine gönderiliyor.

Bilecik Ziraat Odası Başkanı Ahmet Sevinen, AA muhabirine, Çukurören köyünde yetiştirilen biberin, Bilecik Valiliği ile Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası tarafından başlatılan girişimler sonucunda eylül ayında "coğrafi işaretli ürün" olarak tescillendiğini anımsattı.

Biberde hasadın ardından kurutma işlemine geçildiğini anlatan Sevinen, "Biberimizin coğrafi işaret belgesini aldık. Bunun da faydalı olacağını düşünüyoruz. 150 yıldan beri bu biber köyümüzde üretiliyor. Şu an 40 hanede biber kurutulduğunu görebilirsiniz. Ürün başka köylerde de üretiliyor ama bizimki kadar kaliteli olmuyor." diye konuştu.

Sevinen, güzel bir hasat geçirdiklerini ifade ederek, fiyat konusunda da umutlu olduklarını sözlerine ekledi.

"Ata tohumu bu, genetiğiyle oynanmamıştır"

Biber yetiştiricilerinden Müşerref Aydeniz ise marttan kasım ayına kadar özenle baktıkları biberi hasat ettiklerini söyledi.

Kurutma işlemi için köyün her yerinde biber serili olduğunu aktaran Aydeniz, "Biberin emeği çoktur. Mart ayından bu yana biberin bu hale gelmesi için çaba gösteriyoruz. Ata tohumu bu, genetiğiyle oynanmamıştır. Her alanda da kullanılır." ifadelerini kullandı.

Yetiştiricilerden Şerife Güler de biberin ipe dizilmesi işlemini geçmişte annesinden öğrendiği yöntemle yaptığını belirtti.

Kendilerinden sonra biberin üretilmeyeceğinden korktuğunu aktaran Güler, "Çocukluktan beri bu biberin içindeyiz. Mart ayında tohumu ekiyoruz. Şimdilerde de toplayıp kurutuyoruz. Zahmetli ama yapıyoruz." dedi.